Yıllardır Termal ile özleşen Yalova, devre tatil gibi turizmde çeşitlilik sunan Devre tatil ve devre mülk sektöründe önemli bir yer edinen Karaderili Şirketler Grubu, son dönemlerde yapılan operasyonlar ve göz altılarla en çok yara alan şirketlerin başında geliyor.
Peki ne oldu da bu durum bu denli bir karmaşa içinde kaldı. Ne oldu da devre mülk veya devre tatil isminin yanına güven kırıcı ‘’Dolandırıcı’ ’ismi yakıştırılarak bu sektöre itibarsızlaştırıldı. Milyon dolar yatırımlar ile beş yıldızlı oteller kazandıran sektöre yapılan operasyon ve göz altıları ayrıca Rant’lar tüm şeffaflığı ile;
Kent 77 kanalında canlı yayınlanan “Söz Sahibi” programında, şirketin avukatları Hayati Yılmaz, Fırat Tatar ve Mustafa Tırtır kamuoyunun sorularını yanıtladı ve yasal sürece dair açıklamalarda bulundu.
Programda şirketin geleceğine dair belirsizliklerin giderilmesi ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına önemli açıklamalar yapıldı. Avukatlar, tüm suçlamaların şeffaf bir şekilde inceleneceğini ve hukuka uygun bir süreç izleneceğini vurguladı.
Operasyonlar ve Gözaltılar
Avukat Mustafa Tırtır, 15 ve 28 Haziran 2024 tarihlerinde Yalova Emniyet Müdürlüğü’nün yürüttüğü operasyonlarla ilgili olarak kamuoyunda dolaşan “200’e yakın gözaltı” iddiasını yalanladı. Gerçek sayıların bu iddialarla örtüşmediğini ifade etti. Ortada bir örgüt ve dolandırıcılık söz konusu olmadığının altını çizdi.
Avukat Hayati Yılmaz, Şirketin Yalova’nın ekonomik gelişimine yıllardır katkı sağladığını belirtti. Ayrıca, şirketin kamuoyunda itibarsızlaştırılmak istendiğini savundu.35 bin üyeye karşı sorumluyuz bu otel Karaderili’nin değil bu otel 35 bin mutlu üyenin onlarında hakkını savunmak bizim boynumuzun borcu dedi.
Eski Çalışanlar ve Rakip Şirketlerle İşbirliği İddiaları
Avukat Fırat Tatar; ‘’devre tatil hizmeti veren şirket unvanlarını kullanarak üye olduğu otellerden arandığını söyleyerek çeşitli yöntemlerle sisteme üye olan kişilerin dolandırdığının’’ altını çizdi. Tatar, kiralanan ve patates olarak adlandırılan ibanlara paralar gönderen üyelerin bu şekilde dolandırıldığına vurgu yaptı. Yıllardır kişisel bilgiler ile ilgili ciddi sorunlar yaşanıyor. Telefon ve sosyal medya ile ilgili ciddi dolandırıcılıklar gerçekleştiriliyor ve bunun fiziki anlamda önüne maalesef geçilemiyor.
Devre tatil veya devre mülk sektöründe de üye binlerce kişi var. Sadece Yalova’da ki Karaderili Şirketler Grubuna ait otellerde 35 bin üye sayısı var. İşte buda büyük bir rant doğuruyor. Üye sayısı heyecan veren ve dataları ele geçiren bazı kötü niyetli kişilerin şirket çalışanı gibi kendini göstererek, işleyişe hakim olduğu için insanları dolandırıyorlar. Dolandırılan çoğu insan aslında bu çeteler tarafından dolandırılıyor Özellikle üyelerin ödediği yıllık aidat ücretlerinin toplanmasında bu konu karşımıza çok çıkıyor. Aidat dolandırıcıları insanları arıyor ve şirket çalışanı olarak kendilerini tanıtıyor ve insanları dolandırıyor ve bu insanlar para gönderiyor. Daha sonra üyeler kendilerinin otel tarafından dolandırıldığını iddia ediyor.
Bununla ilgili çok sayıda dava açtıklarını dile getiren Tatar, "Birçok otelimiz tatil aldığını düşünen insanlarla dolu. Sayısız savcılık dosyamız var. Data hırsızlarına ilişkin, dolandırıcılara ilişkin şirketlerin bir harfini değiştirerek kurulan şirketlere ilişkin. Bunlar durmuyor, durmayacaklar. Çünkü ortada dolandırmaya müsait insanlar var. Kazanabilecek paraların çok üzerinde vaatlerle geliyorlar. İnsanları kandırıyorlar. Haksız kazançlara, bu şer odakların tuzaklarına düşmesin vatandaşımız" diye uyardı. Son olarak bu dolandırıcıların kurumsal kimliklere bürünerek dernek çatısı altında ya da sözde avukat gibide kendilerini göstererek halkı mağdur ederek devre tatil sektörüne ve sektöre yatırım yapan iş insanlarına zararı büyük ölçüde maalesef olduğunu söyledi.
Avukat Fırat Tatar, bazı devre tatil sahiplerinin yaşadığı mağduriyetlerden bahsetti. Tatar, bazı müşterilerin sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği halde tatillerini kullandıklarını, ancak bu durumun dolandırıcılık iddialarıyla mahkemeye taşındığını ifade etti. Ayrıca, bazı avukatlar ve derneklerin müşterileri tazminat davası açmaya teşvik ederek bunu bir “rant kapısı” olarak kullandıklarını öne sürdü. Şirketin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve dolandırıcılık suçlamalarının asılsız olduğunu belirtti. Suçlamaların bazı eski çalışanlar ve rakip şirketlerin etkisiyle oluştuğunu iddia etti. Şirketin müşteri bilgilerini sızdıran bazı eski çalışanların, bu bilgileri dolandırıcılık gruplarıyla paylaştığını ve şirketin bundan zarar gördüğünü belirttiler.